Bu şehirde sabahlar ağır,
Güneş doğsa da içime ışık düşmüyor.
Kaldırımlar seni soruyor her adımda,
Rüzgâr bile senin kokunu arıyor.
Sensizliğin gölgesi sokaklara sinmiş,
Caddeler karanlık, kalabalıklar anlamsız,
Her köşe başında bir anın duruyor,
Her köprüde bir hatıran ağlıyor.
Sen gidince şehir de gitti aslında,
Binalar dev, ama içleri boş,
Kahveler acı, yollar uzun,
Bir tek senin yokluğun kadar değil…
Bu şehir sensiz çok yalnız,
Duvardaki saatler bile susuyor,
Gece yarısı lambalar yanmıyor artık,
Pencerelerimden sadece hüzün sızıyor.
Bir zamanlar cennetim olan bu sokaklar,
Şimdi mezarlık kadar sessiz,
Bir zamanlar kalabalık olan kalbim,
Şimdi senin gidişinle ıssız.
Dönsen, şehir yeniden nefes alır,
Dönsen, her sokak yeniden canlanır,
Ama biliyorum, gelmeyeceksin…
Ve bu şehir, sensiz hep yalnız kalacak.